27 Haziran 2015 Cumartesi

Sesler, Yüzler, Sokaklar

taş baskısı bir plakta
yorgun bir ses cızırdar
küflü sayfalarında bir albümün
gülümser o soluk fotoğraflar

kıvrılırken bir kentin alanına
tutunur geçmiş yıllarına
tutunur anılarına

ince uzun duvarlar!
kaç hayat yaşadınız söyleyin
sesler yüzler sokaklar

yankısı kalmadı seslerin
odalarımızda
sahipleri çoktan öldü fotoğrafların
adımlarımızdan yoruldu yollar
kaç hayat yaşadınız söyleyin
sesler yüzler sokaklar

şarkısını yitirmiş sesler
gençliğini yitirmiş yüzler
evlerini yitirmiş sokaklar
kaç hayat yaşayacaklar daha
daha kaç hayat yaşayacaklar

unutulur mu yoksa bir gün
sesler yüzler sokaklar
bunca yaşamışlıktan sonra?

hiç unutulmayacaklar
hiç unutulmayacaklar
hiç unutulmayacaklar
hiç unutulmayacaklar


diye bir şarkı vardır, sözler  Murathan Mungan'a ait. Zuhal Olcay soyler, bilirsiniz. Çok güzel şarkıdır.

Benim ve benim gibi bir çok yeni annenin durumu, bu şarkı sözlerinin anlamlarından uzakta belki ama şarkının adı ile özdeşleşir durumda.... 



Sesler: her kafadan çıkan sesler
Yüzler: yalnız kalmak istediğiniz, kimsenin yüzünü görmek istemediğiniz anlar
Sokaklar: ilk iki üç ay bebekle sokağa çıkmanın şuursuz gerginliği

Hayatın bir anda bu kadar değişmişken her kafadan çıkan sesler, sorular, anlamsız yorumlar, tavsiyeler inanın gece kalınan uykusuz gecelerden daha çok yoruyor, hırpalıyor adamı... En güzeli lohusa kadının etrafını yardımcı olmak adına saracak, bebekle olan ilişkisine fazla el atmayacaksın.. Bırak ne hali varsa görsün diyeceksin yani :)


"Sütün geldi mi? Doymamış o, ondan ağlıyordur. Gazı mı var? Kimyon ver, kekik ver, elma yağı sür karnına, topuğuna at kestanesi pekmezi damlat, yıkarken suyuna taş at, lohusa iken yalnız kalma, gece höttürü olma, gündüz pıtırdama, kırkından önce bipletme, otuzbeşinden sonra şıplatma" derken bir bakmışsın anne gitmiş. Sonra lohusa depresyonu oldu bu.  E olur tabi ya? Olmasın da ne yapsın be gülüm?


Siz siz olun lohusaya yardımcı olmak istiyorsanız ona yemek yapın, ütüsünü yapın çok değil bak, 15-20 gün... Sonra zaten yavaş yavaş düzene giriyor birşeyler. Az sabır, çok sevecenlik, kararında ilgi gerek.


Haydi iyi günler :)


26 Haziran 2015 Cuma

Geç Kalmış Bir "Hazırladıklarım" Yazısı

1 yaşın altında bebeği olup aktif blog yazabilen kadınlara bir kez daha hayran oldum.  4 ay sonra anca yeni bir içerik oluşturabiliyorum. Aslında durup durup aklıma şahane içerik fikirleri geldi ama hem sırasıyla olsun istedim, hem de boş zamanlarımda tembellik yapmayı tercih ettim sanırım :)
Gelelim küçük meleğimizi beklerken hazırladığım cicilere... Belki anne adaylarına fikir olur, ne bileyim benim hoşuma giderdi bakmak, yapmasam, almasam bile, aa bu da varmış demek bile mutluluk vericiydi.
Öncelikle hastanede dağıtılacak magnetleri yaptım. Keçe, lavanta, kese ve magnetler işimi gördü... Aşağıda bitmiş halini görebilirsiniz;




Bunlar da mevlüt için hazırlattığımız şekerler, onları ben yapamadım. Yaz hamileliği bu açıdan zormuş, insan oturduğu yerde çalışırken bile litrelerce ter dökebiliyormuş.



Canım kuzenim Meltem de mevlüdümüz için bu tatlı bardak süslerini hazırlatmış. Benim gibi kardeşi olmayan birinin böyle altın kalpli ve düşünceli kuzenleri olması büyük şans... Ayrıca bu güzel bez pastasını da kendi elleriyle benim için hazırlamış.




Aşağıdaki hoşgeldin bannerını da kalan keçelerden yaptım. Biz çok sevdik, hatta o kadar sevdik ki hala salonumuzun kolonunda asılı duruyor kendisi :)


Bunlar da hastaneye gelen gidene vermek için son anda hazırladığım şekerlikler :) doğum o kadar beklenmedik bir anda başladı ki (haliyle) bunları arabada unuttuk ve gece gelen hiç bir misafirimize ikram edemedik.




Şimdilik Yağmur'un izin verdiği ölçüde benden bu kadar. Zaten bu yazıyı yazmaya sabah 10:30 yazmaya başlamıştım :) tam 11 saat sonra sonlandırabiliyorum. Çünkü çok ama çok tatlı bir nedenim var. 

Sevgiler :)
© Sağanak Yağışlı Blog Template designed by Juvmom - Sesukamu