30 Aralık 2015 Çarşamba

Çamaşır Yıkamanın Keyifli Hali

Ev işleri arasında her hanımın farklı favorileri vardır. Mesela kimi ütü yapmayı sever , bazıları ise yemek yapmayı. Sevdiğiniz işlerin size verdiği keyif ise bambaşkadır ve terapik etkileri vardır. Başka dünyalara gider, hayaller kurar, güzel anları hatırlar, planlar yaparsınız.
Size harika bir haberimiz var. Artık bu keyfi size yaşatan favorileriniz arasına çamaşırı da ekleyebilirsiniz :) Çünkü Rinso bunu mümkün kılıyor.
Rengarenk paketleri ile raflarda dururken bile enerjisini yansıtan Rinso, çamaşır yıkamayı kolay ve eğlenceli bir hale getiriyor. Rinso’nun Kır Bahcesi (Yeşil), Çiçek Bahcesi (Pembe) ve Büyülü Bahçe (Mor) şişeli sıvı deterjanları hem beyaz hem de renklileriniz için tortu bırakmayan bir temizlik vaad ediyor.


Rinso’nun gerçek eğlencesi, yıkama sonrası çamaşır makineninizi açtığınız anda başlıyor. Öyle ki kapağı açtığınız anda tertemiz çamaşırlarınıza eşlik eden muhteşem çiçek kokuları tüm banyoya yayıyor. İşte o an, hissettiğiniz duygular tarif edilmez. Sanki bir anda sevdiğiniz bir melodi çalmaya başlıyor ve o koku sizi alıp bambaşka bir yerlere götürüyor.
Bu kokular o kadar kalıcı ki tertemiz çamaşırlarınızı asarken, kuruturken, ütülerken ve tabii ki giyerken makineyi açtığınız o andaki duygular size kendini hatırlatmaya devam ediyor. Rinso kalıcı bahar kokuları ile çamaşır yıkamayı keyfe dönüştürüyor.
Mutluluk ve keyif zaten anlık değil midir? Mühim olan o anlara hayatınızda yer açmak. İşte Rinso bunu mümkün kılıyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

28 Aralık 2015 Pazartesi

Anne Tavsiyesi: Kanguru Kullanımı

Anne tavsiyesi köşesi ile herkese merhaba :)

Arada çeşitli konularda anne tavsiyesi başlığı altında kullandığım ürünleri, annelere ve adaylarına, fikir olsun diye tanıtmaya ve bilgi vermeye karar verdim. Kesinlikle reklam amaçlı bir içerik değildir. 

Kanguru konusunda herkesin çok yalnış bildiği bir doğrudan bahsetmek istiyorum. Bebeklerin kanguruda taşınması bacak gelişimini olumsuz yönde etkilemez. Aksine, bacaklar ne kadar açık durursa (kurbağa bacağı pozisyonu), kalça gelişimi de o kadar sağlıklı olur. 

Kurbağa bacağı pozisyonu;
Bu duruş bebeğin bacakları fleksiyonda iken, dizleri yukarıda poposu aşağıda M şeklinde bir duruştur.

Anne karnında bebeklerin bacakları sıkışık alanı en iyi şekilde kullanabilmek için bükülür. Yetişkinlerde kalça çıkığı gibi görünen bu durum,  bebekler için normal ve bebeklerin kalça gelişimi için son derece önemlidir.
Yeni doğmuş bir bebeğin kalça eklemleri, yetişkinlerdeki sert kemik iskelet yapısının aksine, çoğunlukla daha esnek bir yapı olan kıkırdaktan oluşur, bu yapı on iki aylık bir süre zarfında yavaş yavaş düzelir
Kalça eklemlerinin doğru bir şekilde gelişmesi için, kalça eklemleri doğal olmayan gergin duruşta değil, mümkün olduğunca sık fleksyonda (kurbağa duruşu) olmalıdır.

Bu yüzden de kalça gelişim geriliği ya da kalça çıkığı olan bebeklere, doktorlar tarafından geniş bacak aralıklı kangurular önerilir. 

Biz önce Chicco Go kullanmayı denedik, ancak bacak aralığı oldukça dar olduğu için, Amazonas'ın aşağıda resmi bulunan modelini alıp kullanmaya başladık. Yağmur 6 aylıkkenden beri de çok rahatlıkla kullanıyorum. Şu anda 15 aylık, sanırım birkaç ay daha bizi idare edecek  :) Bizim için çok pratik bir taşıma gereci. Çünkü aniden bir yere gitmek durumunda, eğer asansörlü bir evde oturmuyorsanız, bebek arabasını aşağı indirmek (eğer siz de bizim gibi travel sistem hatasına düştüyseniz -ki ondan da başka bir yazımda bahsedeceğim) işkence...
Amazonas, sling ve kanguru konusunda yurtdışında oldukça bilinen bir marka olmasına rağmen ülkemizde çok fazla adından bahsettirmemiş. Ama kalitesi, kanguruda oldukça bilinen Momfort markası ile eşdeğer ölçüde iyi.


17 Aralık 2015 Perşembe

Brokoli Çorbası


Brokolinin tadını herkes pek sevmez. Mesela eşimin bu konu ile ilgili fantastik fikirleri var. Süper bir gücü olsa brokolinin kökünü kurutmak istediğini söyler. Brokoliye beddua eder, inşallah yok olursun diye. Halbuki bir bilse faydalarını :))

Yağmur da babasının izinden istikrarlı bir şekilde gitme yolunu seçtiği için, ona brokoliyi baştan sevdirmeye karar verdim. Bebekler ne sever? Muhallebi kıvamında sütlü, tadı nişastalı  gibi tatlı ve kaygan gıdaları. 

Haydi ben malzemeleri vereyim o zaman:

1 su bardağı günlük süt
1 çorba kaşığı tam buğday unu 
1 tatlı kaşığı tereyağı
ve brokoli :) göz kararınıza göre... ben 6-7 top kullanıyorum. 

Brokoliler bir yerde haşlanırken, beşamel sosumuzu hazırlıyoruz. Tereyağında unu kavurup azar azar sütü ilave edip sürekli karıştırıyoruz. En son haşlanan brokoliyi süzüp beşamel sosumuzun içine atıyoruz ve rondodan geçiriyoruz. Bu şekli ile çok kıvamlı olacaktır. Kaynamış su ile açabilirsiniz. Sakın brokolinin suyundan koymayın. Evet çok vitaminlı ama bebişiniz çok gaz sancısı çekebilir :) 

Afiyetler olsuun...

16 Aralık 2015 Çarşamba

Baby Led Weaning (!)


BLW - Baby Led Weaning yani bebeğin kendi kendine yemek yemesi... 

Yabancılaşma özentimizden payını alan bu kez bebeklerimiz... 
Bebek olmak mama yemeyi gerektirir.. 6 aylık bebeğin mama sandalyesine konulmuş tabağın içinde elma, armut parçaları, makarna ve pirinç taneleri görünce aklım şaşıyor. Bir kere o bebeğe önündeki tabağa ellememesi için nasıl bir sınır koyabildin ki çocuk tabağa dokunmuyor bile.. Bir diğer husus, Allah korusun çocuğun dişi yok, gıdaları ezmeyi, çiğnemeyi bilmiyor, o kaskatı yiyecek ya çocuğun nefes borusuna kaçsa? Yani elbette mama yerken de belli bir risk var ama en azından ağzının boşaldığına emin olarak ikinci kaşığı veriyoruz. Ağzında biriktirse o makarna tanelerini, sen yiyor sanacaksın.. Felaket tellalı değilim, öyle çok pimpirikli bir anne de değilim. Fakat ben bu blw konusunda gerçekten çok katıyım ve konunun tamamen dışında kalmaktan çok hoşnutum.. 
Elbette çocuğum vakti gelince kendi kendine yemek yemesini öğrenecek. Hangimizin annesi hala elinde püre ağzımıza yemek tıkıyor arkadaşlar? Bu aceleniz niye? İlla ki yiyecek bu çocuklar kendi kendilerine yemeklerini. Biliyorum ki bu yazımla yöntemi uygulayan annelerin tepkisini çekeceğim ama bunları yazmak zorundaydım. 
Bebek,  önüne koyduğunuz 5-6 makarna tanesi, yarım köfte kırıntısı ile öğünü geçiremez. Hele kahvaltı... iki üç parça peynir atıyor ağzına, minicik elleri ile tutmaya çalıştığı yumurta tanelerinden başarılı bir şekilde mideye indirebildikleri ile kahvaltı öğününü tamamlamış olduğunu mu varsayıyoruz? onu da merak ediyorum. Yoksa sadece alıştırma amaçlı bir özgüven çalışması mı bu blw? Eğer öyleyse bir nebze kabul edilebilir. (ki 6 ay yine çok erken) Ama bebeğin beslenmesinin tamamen o minik parmaklara emanet edilmesi düşüncesi çok saçma...

14 aylık bir bebeğin örnek kahvaltı menüsü:
1 bardak süt
1 yumurta
1 dilim peynir
1 çay kaşığı tereyağı
1 çay kaşığı bal
1/4 dilim bebek ekmeği
iken,  blw yöntemi ile kendi başına bunları yiyebiliyor olması takdire şayen..

Püre konusu ile blw yöntemini birbiri ile karıştırmak istemiyorum. Anneler bebeklerinin çiğneme ve yutma alışkanlıkları gelişmişse püre değil parçalı besin vermeliler. Hala aynı düşünüyorum. Ama ne kadar gözetim altında olursa olsun, isterse burnunun içinden gözlesinler, öğünleri bebekler ile başbaşa bırakma fikri en az 18. aya kadar gözden geçirilmesi gereken bir fikir. 

12 Aralık 2015 Cumartesi

Tel Şehriyeli Kabakli Somon Balığı Çorbası


Sık sık kabızlık sorunu yaşadığımız için kabak bolca kullandığım sebzeler arasındaydı. Bu arada belirtmek isterim ki, tarifleri kronolojik olarak yayınlıyorum. Yani bu çorbamı Yağmur 9 aylıkkten yapmışım,  Haziran ayında. Dolayısı ile mevsim sebzelerinin olmadığı tarifleri sunuyormuşum gibi algılanmasın. Tariflerimde kullandığım sebzeler, meyveler her zaman mevsiminde olanlardır. 


1 tatlı kaşığı tam buğday unu ile 1 çay kaşığı zeytinyağını kavurdum. Somonu ayrı bir yerde haşladıktan sonra suyunu unlu yağlı karışıma ilave ederek karıştırmaya devam ettim ve balıklı-unlu suya kabakları ekledim. Kaynadıktan sonra şehriyeleri ekledim. En son haslanan somon baligini corbamizin icine  didikledim ve rondodan geçirdim :) Nefis oldu nefisss. 

Afiyetle yesin miniskolar

Dereotlu Labneli Kabak Çorbası




İşin içine dereotu girdi mi, peyniri de gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz. Çok yakışıyorlar birbirlerine :) Çok daha küçükken yapardım bu çorbayı çok severdi. Bu hafta yine yapayım bari :)

Malzemeler:
2 tane küçük boy sakız kabak
1 orta boy patates
3-4 dal saplarından ayıklanmış dereotu
1 tatlı kaşığı pirinç
1 tatlı kaşığı labne peyniri
1 diş sarımsak

Sarımsağı zeytinyağında kavurup küp küp kestiğimiz kabakları ekliyoruz, biraz soteledikten sonra patatesleri ekleyip suyunu ilave ediyoruz. Ben suyu her zaman malzemeyi (eğer patatates varsa) iki parmak geçecek kadar ilave ediyorum. Su kaynadıktan sonra pirincimizi ve doğranmış dere otlarımızı koyuyoruz. Çorbamız piştikten sonra bebişimizin yeme alışkanlığına göre ufaltıp labnemizi ekliyoruz :) afiyet olsun minnoş kuzucuklara

11 Aralık 2015 Cuma

Kendinden Sebzeli Tel Şehriye ile Tavuklu Çorba

Tavuk suyu çorbası bebek sofralarının vazgeçilmezi. Hem çok faydalı hem de çok lezzetli. Yağmur'un kıyma ile arası pek yok ama tavuk-balık çok seviyor. Ben de sık sık yapıyorum. Damak tadı önemli :)
İnstagramdan beni takip edenler bilir. Makarna Lütfen'in ürünlerini çok severek kullanıyorum. Bu çorbada da kendinden sebzeli tel şehriye kullandım. 1 patates, (havuç koymayı unuttum), ve tavuk eti. Taze olması önemli. Ben kalça etini de göğüs etini de rahatlıkla kullanıyorum. Sadece kalça etini kullandıysam yağda cimri oluyorum.
Tavuk suda haşlandıktan sonra patatesi, patatesler yumuşayınca da şehriyeyi ilave ettim. içine tavukları didikledim ve az zeytinyağı gezdirdim. Tavuklar parçalansın diye rondodan geçirdim. Siz isterseniz tavukları önce atın rondoya sonra tel şehriye ilave edip kaynatın. Ya da hiç kullanmayın, minik minik didikleyin parça gıdaya alışkınsa. Güzelim rengarenk şehriyelerim de rondonun gazabına uğradı. 

Afiyetler olsunn :)

10 Aralık 2015 Perşembe

Yoğurt Yapımı

Yağmur ek gıdaya geçtikten sonra iki ay yoğurt yemedi. Ben de zorlamadım. Her gün az az mayaladım, teklif ettim ama ısrar etmedim... Derken yoğurt yemeye başladı, fakat bu sefer de ben yoğurt yapamamaya başladım :D inek sütü alerjisi olduğu için şöyle güzel kaymak kaymak sütler alamıyordum. İşte yoğurt mayalamak için denediğim sütler ve mayalar:

1) Kecheese pastorize keçi sütü, inek yoğrurdu mayası.
2) Atatürk Orman Çiftliği Keçi Sütü ile Keçi yoğurdu (mayası için)
3) Gülbahçe Köyü'nden açık keçi sütü
4) Baltalı Keçi Sütü
5) Anne Sütü (evet denedim)
6) Büyüyo Doğal Prebiyotik Yoğurt Mayası

ilk 2 ay Baltalı ile mayaladım, oluyordu. Sonra ne oldu bilmiyorum yoğurtlarım tutmamaya başladı. Kalorifer peteğinin üstünde ne güzel mis gibi yapıyordum minik kavanozuma, sonra birşeyi yalnış yapmaya başladım sanırım. Hadi dedik havalar ısındı, petekler yanmıyor, ısısını mı muhafaza edemiyorum, yoğurt makinesi aldık. Allahım yine olmuyor. Derken 15-20 gün daha geçti mi sana? Çocuk yoğurt yemeye başladı, ben de yoğurt yapamamaya.. 

Maalesef teslim oldum. 1 yaşına kadar Baby Mix yedi. (Yaklaşık 4 ay) Vermeden önce doktorumuza sordum, çok önermiyordu ama hiç yememesinden iyi olduğu için ve ülkedeki tek 6 ay üzeri bebekler için özel üretilmiş yoğurt olduğu için mecburen verdim. 

Bu durum da çok uzun sürmedi. Yağmur artık benim mayaladığım yoğurdu yiyor :) ilacım ise, Tire Süt Kooperatifi'nin organik günlük sütü. Allahım o nasıl güzel bir süttür! Şişeden cezveye dökerken ardında bıraktığı beyaz izi takip edersen sütün sahibi ineği bulursun. O kadar doğal ve lezzetli. 

Gelelim yapım aşamasınaaa,

Süt pastorize günlük olduğu için kaynatmıyoruz (düştüğüm yalnışlardan biri buymuş) ısıtıyoruz, Serçe parmağı batırıyoruz, 7 saniye kadar tutuyoruz, yanmayacak ama ısıracak :) işte o vakit altını kapatıyoruz cezvenin. 
Günlük mayaladığım için 1 su bardağı süte 1 tatlı kaşığı yoğurt kullanıyorum maya için...
Isıttığımız sütten mayalık ayırdığımız yoğurda azcık döküp ılıtıyoruz. Sonra cam minik bir kavanozu önce sıcak su ile çalkalıyoruz, ki ısıttığımız süt soğumasın. Sonra sütü içine döküyoruz ve ılıtılmış mayayı kenarından içine aktarıyoruz. Sadece 1 kez karıştırıp ağzını kapatmadan önce havlu kağıt koyup öyle kapatıyoruz. Kapak nem yapıp yoğurdumuzu sulandırmasın diye. 
Kavanozumuzu havlu ile sarıp sarmalayıp sıcak bir ortamda 6-7 saat kadar bekletiyoruz. Ben gece yatmadan yapıyorum. Sabaha taş gibi yoğurdum olmuş oluyor, en maşallahından :) 
Haydi bakalım geri dönüşlerinizi bekliyorum. 
Şifa olsun bebişlerimize :)




Somonlu Bebek Püresi (anne şefin tavsiyesi) :)


Öncelikle şunu belirtmek isterim, ilk yazılarımın başlığında ay belirtmeye başlamıştım. Ama sonrasında doğru olmadığını düşündüm. Çünkü ben bu tarifleri denemeden önce her verdiğim sebze/meyve/et/balık/tavukta mutlaka 3 gün kuralını uyguladım. O yüzden biraz yavaş ilerledim. Lütfen siz de bebeğinize yeni birşey verirken bu kuralı uygulayın ve doktorunuza, sağlık ocağınıza mutlaka danışın. 

Malzemeler:
1 köfte büyüklüğünde somon dilimi
1 orta boy patates
1 havuç
1 t.kasigi k.mercimek
1 t.kasigi bulgur 

1/4 soğan

  • somonu ayri bir yerde hasladim, suyunu suzerek corbaya ekledim. Suzelim ki arada minik kilciklar varsa corbaya karismasin.
  •  en son hasladigim somonu didikleyip haşlanan sebzelere ilave ettim ve tel süzgeçten gecirdim.
  • oldukca yagli bir balik olduğu icin ilave z.yagi kullanmadim.

Afiyet olsun minnoş gurmelere :)

Semizotlu Havuçlu Püre


Pişmiş halinin ıspanağa olan benzerliği ile gönüllerde taht kurmuş, yedikten sonra ağızda bıraktığı kekremsi tat (bayılıyorum bu tanımlamaya, hep kullanmak istemişimdir, bugüne nasipmiş) ile, ilkbahar-yaz aylarının vazgeçilmez sebzesi: semizotuuu :) Yağmur'un annesinin en sevdiği yeşil sebzelerin başını çeker. Karnımdayken bol bol midesine girdiğinden, lezzetine alışmış olacak ki, devamında da hiç zorlanmadık :)
Malzemeler:
Yarım demetten biraz daha az semizotu
1 havuç
1 patates
Keyfinize göre, pirinç, mercimek, irmik ya da bulgur (ben pirinç kullandım, daha çok yakışıyor)
Az su ile pişirip, çatalla ezin ya da tel süzgeçten geçirin. İkinci çocuğum olursa rondoyu bağışlamayı düşünüyorum. 
Kaseye alınca da 1 çay kaşığı zeytinyağı.

Biliyorum ilk ayların çorbaları çok sıkıcı. Ben 8. aya kadar sarımsak vermedim. Neden bilmiyorum, vermedim. Siz araştırın. Çok lezzet veriyor çorbalara, yoğurda... üstelik doğal antibiyotik. 
İlerleyen zamanlardaki bebek yemeklerimin hem pişirmesi daha zevkli (bol çeşit, baharat) hem de daha lezzetli. Sabır ;)

Yoğurt Yemeyen Bebeklere: Yoğurtlu Balkabağı Çorbası



Yağmur tam 2 ay ağzına yoğurt sürmedi. İşin komik tarafı iki ay boyunca haftada iki kere keçi sütü alıp (6. ayda süt proteini alerjisi çıktı ama geçti) her gün yoğurt mayaladım. Yemedi, mayaladım. Sonra bir gün aklıma bu geldi. Çorbalarla aramız iyiydi, neden çorbasında yoğurt olmasındı? 
O gün bugün yoğurt yiyoruz. Bebekleri anlamak bazen güç. İki ay yoğurt yemeyen veloş, bu çorba ve takip eden günler, aylar yoğurt yiyen bir bebek oldu. O yüzden aslında bu çorbamın adını YOĞURT YEDİREN ÇORBASI olarak değiştirmek istiyorum :) Kalanı da ben içmiştim hatta hiç unutmam, okka lezzetli yani ;)

Malzemeler:
1 küçük parça bal kabağı
1 yemek kaşığı pirinç
3 yemek kaşığı (keçi sütü ile mayalanmis) yoğurt
1 çay kaşığı z.yagi

Kabak ve pirinci ayri ayri haşlayıp birlestirdim en son yogurdu ekledim. Bir taşım kaynattiktan sonra ateşten alip soğumaya biraktim. Yağı ateşten aldiktan sonra ilave ediyoruz. 

Kıymalı Pancarlı Püre

Dünyanın en güzel renkli sebze püresini yapmış olabilirim :) yaşasın pancar! Enginar çıktığından bu yana hemen hemen her hafta en az iki kere çorbalara enginar koydum. Karaciğer gelişimi için birebir, çoğu kişi bilir... ek gidaya geçerken kış bebeği olmanın botanik faydalarını da dibine kadar yaşadık. Ispanak, kereviz, pırasa, enginar, elma, armut.. ama artik başka lezzetlere de yelken açma zamanı geldi :) taze taze arakalar, pembe pembe parcalar, kadife yeşili semizotlari.... 
Malzemeler
1 kök pancar
1 patates
1 köfte büyüklüğünde yağsız dana kiymasi
1 tatlı kaşığı irmik
1 çay kaşığı zeytinyağı

Dikkat edilmesi gereken tek nokta pancarin ayri haşlanip pistikten sonra suyunun dokulmesi. Cunku pancar nitrat içeren bir sebze ve haslandiginda haşlama suyunda yuksek nitrat barindiriyor. Bu da bebeklere zararli. Patates, kıyma, irmik haslandiktan sonra ayrı bir yerde haşlanip suyu suzulmus pancar ilave edilip tel süzgeçten geçirilip z.yagini ilave ediyoruz. 
Afiyet olsun minik gurmelere :)

9 Aralık 2015 Çarşamba

Balkabaklı Bebek Püresi (+6 ay)


Bebek yumruğu büyüklüğünde bal kabağı,
1 adet enginar çanağı
1 köfte büyüklüğünde yağsız dana kiymasi
1 patates
Kaynadiktan sonra 1 tatlı kaşığı pirinç ve irmik:)

Yağmur'a balkabağı ile öğün hazırlamaya bayılıyorum. Hem severek yiyor, hem hazırlık aşaması, pişirmesi çok zevkli. Gerçekten çok lezzetli bir vitamin deposu. Üstelik kabızlığa da birebir.

Kıymalı Enginar Çorbası (+6 ay)

Kıymalı Enginar Çorbası

1 çorba kaşığı yağsız dana kıyması, 1 adet enginar canagi, 1 patates, 1 havuç, 1 tatlı kaşığı bulgur, 1 tatlı kaşığı kırmızı mercimek. Pistikten sonra 1 çay kaşığı z.yagi. Once kiymayi yagsiz bir şekilde biraz kavuruyoruz. Daha sonra malzemeleri ve suyu ekleyip pisiriyoruz. Mercimek ve Bulguru kaynadiktan sonra ilave ediyorum.


İlk Çorbamız: Havuçlu&Kabaklı (+6 ay)


Çok fazla atraksiyonu yok ama ilk çorbalarımızdan biri olduğu için bunu eklemek istedim. O sıra kabız olduğumuz için patates kullanmadım. 

Havuçlu kabaklı çorba:

Yarım kabak, yarım havuç, 1 tatlı kaşığı pirinç, 1 çay kaşığı zeytinyağı. Az su ile pişirin, püre gibi olsun. Benim yaptığım yalnışa düşmeyin. LÜTFEN BLENDAR'DAN GEÇİRMEYİN Çatalla ezin, patates ezicisi ile ezin ama kullanmayın şu aleti... Ben 14. aya kadar kullandım ve çok zor alıştık pütüre.. Afiyet olsun minik kuzucuklara :)



Yağmur'un Ek Gıda Serüveni

Uzun zamandır yapmak istediğim ama sürekli ertelediğim bir iş için kolları yeniden sıvadım. 
Yağmur'a hazırladığım püreleri, muhallebileri, kek ve bisküvilerin tariflerini buradan paylaşacağım. 
Fotoğraflar ile birlikte tarifleri de çoğunlukla instagram hesabımda yayınlıyorum zaten. Ama derli toplu ve daha ulaşılabilir olsun istedim. 

Ama hepsinden önce ek gıdaya geçişimizi özetlemek istiyorum. 


Yağmur ilk 5,5 ay sadece anne sütü ile beslendi. Doğumdan itibaren en büyük korkum Yağmur'un emmeyi reddetmesiydi ya da sütümün kesilmesi, azalmasıydı. Aslında bu ikisi birbiri ile bağlantılı. Çünkü bebek emmediği zaman annenin sütü azalıyor, sağmazsa da kesiliyor. 

Korktuğum başıma geldi. 2,5-3 aylıkken emmek istememeye başladı. Aslında sorun sadece sol göğsümden emmek istemesi ile başladı. Yağmur ne yapsam sağ taraftan emmek istemiyorduÜ Sola verirmiş gibi tersten tuttuk, yemedi. Uykusunda vermeyi denedim, o zaman da almadı. Süt sağma pompası almadığım için ilk zamanlar sağma şansım da olmadığı için ilk iki gün ne kadar canımın yandığını anlatamam... Çünkü bebek biriken sütü emmediği için inanılmaz bir ağrı oluyor. Ya sağacaksın ya da emecek yoksa sonu mastit. 

Kimsenin gözünü korkutmak istemem ama 3 ay böyle sürdü. Zaman zaman sütüm azaldı. Dakikalarca boş boş sağdım. Süt üretimi olsun diye. Yarım saat aralıksız sağıp 5 cc süt çıktığını bilirim. 
Bir gece yine süt yok, Yağmur aç ama emmiyor... Son çare dedim mama.. 30 cc kadar hazırladım soğuttum, o zamana kadar hiç biberon kullanmamıştık. Tahmin ettiğiniz gibi biberonu da reddetti. Ağzına dayadıkça bastı çığlığı. Kaşıkla vermeyi denedim, tadını beğenmedi. 1 kaşık verdim, ikincisini veremedim, mümkün değil ağzını açmıyordu... 
O gece 3 bardak Lactamil, yarım demet dereotu yedim arka arkaya.. Zaten o gece Lactamil'i son içişim oldu. Hala kutusunu görünce midem bulanıyor. Gece yarısına doğru sağdım, biraz çıktı. Kaşıkla verdim uyudu... Gece uykusunda biraz daha emdi..  6. ayın ortalarına kadar sadece uykularında emdi. Hiç ayıkken emdiğini bilmem...
5. ayın ortasında dr kontrolümüzde hiç kilo almadığını gördük. Dr. ek gıda zamanı dedi. Elma ile başlayalım, tadımlık tadımlık iki üç kaşık sebze çorbası ve yoğurt verebilirsin dedi. 
İlk meyvemiz elma :) ilk denemede başarıya ulaştık. Derken patates, havuç püresi. 6. aya kadar 15 gün ufak ufak bunlardan yedi. Arada kabak girdi işin içine.. Havuç ve patates daimi.. 
Bu arada uykuda anne sütüne devam. 6. ayın sonunda kahvaltıya geçtik. Yine anne sütü ilaveli yumurta sarısı, labne, tereyağı, bebek bisküvisi. Klasik başlangıç kahvaltısı.. 
7. ayın ortalarına doğru anne sütü kıymete bindi. Ayıkken de istemeye başladı. Yazın ise tamamen kendi isteği ile zorlama olmadan emmeye devam etti. 
Şimdi düşünüyorum, Yağmur kucağımda koridorda, ayakta, bağdaş kurarak, yatağın tepesinde zıplayarak, uykusunda, karanlıkta, aydınlıkta daha aklıma gelmeyen bir sürü yöntemle, kan ter içinde emzirmeye çalıştığım günleri.. İyiki vazgeçmemişim... İyiki teslim olmamışım. Şu an 15. ayımızın içindeyiz. Hala her istediği yerde emer. Avm, park, misafirlik, deniz, havuz fark etmez. 
Gece uykularım hala bölük börçük. Kesintisiz uyuduğum 5 saat yoktur. Ama olsun. Aylarca bugünler için savaştım. 
Allah tüm bebişlerimize bol anne sütlü günler, aylar nasip etsin. Sağlıkla kalın. 
© Sağanak Yağışlı Blog Template designed by Juvmom - Sesukamu